Madleen gemisinde gözaltına alınan Türk aktivist Gökhan Demir’in eşi, NTV muhabirine konuşarak yaşanan olayların ardındaki gerçeği gözler önüne serdi. Eşi Gökhan’ın, uluslararası sularda yaptığı barışçıl eylemlerle tanındığını belirten kadın, “Bu gece de gözaltında kalacak. Eşimin ne zaman tutulacağını bilmiyorum, ama maddi ve manevi olarak büyük bir zorlukla karşı karşıyayız” şeklinde duygusal ifadeler kullandı. Gözaltı süreci ve eşinin durumuna dair endişelerini dile getiren eşi, toplumun bu olaya dikkat çekmesini önemsediklerini vurguladı.
Madleen gemisi, barış, insan hakları ve çevre koruma konularında farkındalık yaratmak amacıyla düzenlenen uluslararası bir yolculuğa çıkmıştı. Gökhan Demir de bu sosyal harekete katılan aktivistler arasında yer alıyordu. Eşinin gözaltına alınma sebebi hakkında yeterli bilgiye sahip olmadıklarını dile getiren eşi, “Eşim sadece barış için mücadele eden bir insan. Haksız yere tutulduğunu düşünüyoruz. Barışçıl eylemleri kimseye zarar vermeyi amaçlamıyordu, fakat bu olaylar sebebiyle kendisi gözaltı altına alındı” ifadelerini kullandı. “Ilımlı bir ses olarak Türkiye’nin ve dünyanın dört bir yanındaki insanların sesi olmaya çalışıyordu” diyen kadın, bu olayın sadece kendi ailesini değil, daha geniş bir topluluğu etkileyeceğine inandığını ifade etti.
Gözaltındaki aktivist için destek amaçlı sosyal medya kampanyalarının başladığını dile getiren eşi, çeşitli sivil toplum kuruluşlarının da durumu sahiplenmesine ümit ettiklerini söyledi. “Yalnızca Türkiye’de değil, uluslararası alanda da bu konu hakkında sesimizi duyurmak istiyoruz” diyen kadın, eşinin serbest bırakılması için imza kampanyalarının olması gerektiğini belirtti. Madleen gemisinin sahipleri ile bağlantı kurmaya çalıştıklarını, ancak şu ana kadar somut bir ilerleme kaydedemediklerini de sözlerine ekledi. Eşinin serbest bırakılması konusunda kamuoyunun bu meselenin üzerine gitmesi gerektiğini önemle vurgulayan eşi, “Unutmayalım ki onun serbest kalması, diğer aktivistler için de bir umut ışığıdır” diyerek duygularını aktardı.
Böyle bir gözaltının, uluslararası insan hakları standartlarıyla çeliştiğini belirten insan hakları gözlemcileri, bu konuyu yakından takip etmeye devam ediyor. Eşinin serbest bırakılması için gereken tüm yasal yolların izleneceğini ifade eden kadın, “Lütfen, biraz daha destek ve dayanışma gösterin. Bu, eşim ve onunla birlikte olan diğer aktivistler için büyük bir anlam taşıyor” dedi. Yaşananların ardından, ulusal medyanın ve sosyal medyanın konuya daha fazla dikkat çekmesini umduklarını da sözlerine ekledi.
Sonuç itibarıyla, gözaltındaki Türk aktivist Gökhan Demir’in durumu, yalnızca bireysel bir vaka değil, aynı zamanda daha geniş bir insan hakları sorununu temsil ediyor. Aktivistlerin sesini duyurmasını sağlamak, tüm sivil toplumun sorumluluğudur. Bu olayla birlikte, tüm insanlığa düşen önemli bir görev olduğu unutulmamalıdır. Gözaltındaki her bireyin özgürlüğü, toplumsal adaletin sağlanmasında atılan büyük bir adım olacaktır.