İstanbul'un kalbinin attığı yerlerden biri olan Beyoğlu'nda, 60 yılı aşkın bir süredir her gün lezzet tutkunlarını ağırlayan bir ciğerci var. Ustaların ustası olarak tanınan Şef Mehmet, bu küçük dükkanın başında yalnızca ciğer kebabını değil, aynı zamanda geçmişten günümüze uzanan bir hikayeyi de sunuyor. Ciğer kebabı, Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden biri olarak, ustaca pişirilip sunulduğunda damaklarda unutulmaz bir tat bırakıyor. Ancak bu lezzetin ardında daha fazlası var: Ustamızın azmi, tutkulu çalışması ve yılların getirdiği deneyim.
Şef Mehmet, 60 yıl önce İstanbul sokaklarında açtığı ciğer tezgahı ile hemen hemen her kuşaktan insanın damak tadına hitap etti. İşi başında kurduğu odayı, zamanla bir okul haline dönüştürdü. Burada yalnızca müşteri memnuniyeti için çaba sarf etmedi, aynı zamanda gençlere de ustalığını aktardı. Şef Mehmet, “Benim için bu iş sadece bir meslek değil; aynı zamanda bir yaşam biçimi” diyerek, işine olan tutkusunu ortaya koyuyor. Tezgahında kullanılan her ciğer parçasında yılların verdiği bilgeliği hissedebiliyorsunuz. Her yağsız et parçasında, uzmanlaşmış bir ustanın elinden çıkmanın verdiği ahenki, kendisini gösteriyor.
Ustalığını geliştirmek için sürekli yeni tarifler denediğini ifade eden Mehmet, lezzetin sırlarının sadece iyi malzemeden geçmediğini vurguluyor. “İyi bir ciğer kebabı yapmak için öncelikle malzeme seçimi çok önemli. Türkiye'nin dört bir yanından en iyi ciğerleri alıyoruz. Ama bunun yanı sıra, pişirme teknikleri, marine ediş tarzı ve ocakta nasıl pişireceğiniz de oldukça kritik.” diyerek, lezzetin karmaşıklığını da gözler önüne seriyor. Şef Mehmet, yıllar içerisinde öğrendiği püf noktaları genç şeflerle paylaşarak onların da ustalaşına katkı sağlama çabasında.
Şef Mehmet, ciğer kebabı yapmanın yanı sıra geleneksel tariflerle modern yemek kültürü arasında köprü kurmaya çalışıyor. Geleneksel yöntemleri modern dokunuşlarla harmanlayarak yeni lezzetler yaratıyor. Özellikle pandemi döneminde değişen yemek alışkanlıklarına hızlı bir şekilde adapte olan ustamız, müşteri taleplerine göre menüsünü güncelleyerek hedef kitlesini daha fazla genişletti. Yenilikçi yaklaşımı ve geleneksel tatları bir araya getiren karışımları, onu diğerlerinden ayıran en büyük özelliklerden biri.
Şefin en çok beğenilen tariflerinden biri ise “Acılı Ciğer Kebap” olarak adlandırdığı yeni formülüdür. Acılı ciğer kebabı, baharatlarla zenginleştirilmiş ve ustalıkla marine edilmiş ciğer parçalarıyla yapılıyor. Beslenme alışkanlıklarını değiştirirken, sağlıklı seçenekler sunarak sadece lezzeti değil, aynı zamanda sağlığı da ön planda tutuyor. Müşterilerinin memnuniyetini en öncelikli hedef olarak gören Şef Mehmet, bunun yanına, sahil boyunca sunulan taze yeşillikler ve domates dilimleri ile zenginleştirdiği tabakları ekliyor. Her bir tabak, lezzet kadar güzel bir sunumla da göz dolduruyor.
Tezgahında yalnızca kebap değil, aynı zamanda bir kültürün ve geleneğin yaşatıldığı bir alan yaratmayı hedefliyor. Geleneksel Türk mutfağının önemli bir parçası olan ciğer kebabını genç nesillere aktarmak için düzenlediği workshoplara katılan birçok genç şef, ustanın tezgahında pişirdiği yemekleri yeniden canlandırma fırsatı bulmaları açısından büyük şans olarak görüyor. Bu atölyelerde, sadece yemek pişirmekle kalmayıp, aynı zamanda Türk mutfağının derin tarihini de öğrenme şansı yakalıyorlar.
Şef Mehmet, 60 yıllık kariyerinin meyvelerini toplarken, sadece işini değil, aynı zamanda sokakların ruhunu yaşatmaya da devam ediyor. “İnsanları sevinçle ve güzel yemeklerle buluşturmak, benim için en büyük ödül. Bir insanın en güzel anları iyi bir yemeğin etrafında yaşanır.” diyerek işine olan bağlılığını bir kez daha gözler önüne seriyor. Tezgahının başında geçen tüm yıllar, onun için birer kırılma noktası olmuş. Her bir yılın kendisine kattığı tecrübe, onu daha da büyük bir usta haline getirmiş.
Ustaların ustası olarak kabul edilen Şef Mehmet, sadece bir ciğerci değil, aynı zamanda bir gelenek, bir kültür ve hayat dolu anların mimarı. Müşterileriyle kurduğu samimi iletişim ve her zaman gülümseyen yüzüyle, dükkanında sadece yiyip içmekle kalmayıp, bir aile sıcaklığı da buluyorlar. Ciğer kebabının taptaze kokusu ise, gelenleri alıp uzakların hatırasına götürüyor. İyi yemek pişirmenin ötesinde bir deneyim sunan ustamız, 60 yılı aşkın süredir bu şehrin ruhunu beslemeye devam ediyor.