Son günlerde İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'nun Gazze ile ilgili yaptığı açıklamalar, özellikle "Gazze'de kimse açlıktan ölmüyor" sözleri, hem ulusal hem de uluslararası kamuoyunda tartışmalara yol açtı. Bu açıklamanın ardından gözler, bölgedeki insani duruma ve gerçek verilere çevrildi. Türkiye ve dünya genelindeki insan hakları savunucuları, Netanyahu'nun ifadelerinin gerçeği yansıtmadığını belirtiyor. Peki, gerçekler neler? Gazze'deki insani durum bu kadar mı iyileşmiş durumda? Detayları inceleyelim.
Birleşmiş Milletler raporlarına göre, Gazze'de yaşayan 2 milyondan fazla insan temel gıda maddelerine ulaşmakta zorluk çekiyor. Raporlar, bölgedeki işsizlik oranının %50 civarında olduğunu ve gıda güvencesinin her geçen gün azaldığını belirtiyor. Gazze Şeridi'nde, birçok aile her gün hayat mücadelesi verirken, sadece %10'u yeterli gıda alabiliyor. Bu noktada, Netanyahu'nun iddiaları ile gerçekler arasında ciddi bir uçurum olduğunu söylemek mümkün.
Uluslararası yardım kuruluşları da Gazze'deki insani durumu örneklendirirken, yerel halkın durumunu gözler önüne seriyor. Gazze’de yaşayanların çoğu, temel ihtiyaçlarını karşılamakta güçlük çekiyor ve bunun yanı sıra sağlık hizmetlerine erişimde de ciddi sıkıntılar yaşıyorlar. Hükümetin mevcut durumu göz ardı eden açıklamaları, bölgedeki insanları daha da umutsuz hale getiriyor. Ayrıca bölgedeki gıda yardım kuruluşlarından alınan bilgiler, birçok ailenin yeterli beslenemediğini ortaya koyuyor.
Gazze’de yaşayan insanların sesi olmak için birçok gazeteci ve sivil toplum kuruluşu, bölgeden gelen tanıklıkları yayınlamaktadır. Bu tanıklıklar, gerçeği daha iyi anlamak için önemli bir unsur olarak öne çıkıyor. Örneğin, Gazze'deki bir anne, sağlık sorunları yaşayan çocuğuna yetersiz beslenme nedeniyle bakamadığını ifade etti. “Benim evim bu kadar yıkık dökükken, çocuğuma nasıl yardım edebilirim?” diye gözyaşları içinde konuştu. Bu tür hikayeler, Netanyahu'nun açıklamalarının ne kadar uzak bir gerçekle irtibatı olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor.
Diğer bir tanık ise, genç bir adam olarak kendi adına konuştu. “Gün geçmiyor ki, yan taraftaki evde birileri açlıktan sarmış durumdayken ben dışarıda gezinemiyorum. Herkes yardım bekliyor ama yardımın bile nereye gittiğini bilmiyoruz” dedi. Bu ifadeler, yerel halkın içinde bulunduğu durumun ciddiyetini ortaya koyarken, Netanyahu’nun sözlerinin ne kadar yanıltıcı olduğunu gözler önüne seriyor.
Özetle, Netanyahu'nun "Gazze'de kimse açlıktan ölmüyor" ifadesi, bölgedeki gerçek insani durumu yansıtmaktan çok uzak. Rakamlar, tanıkların hikayeleri ve mevcut veriler, Gazze'nin dramatik insani krizini gözler önüne seriyor. Bu nedenle, bir yandan siyasetin ve sözlerin ön planda olduğu bir tartışma sürerken, diğer yandan bu krizle yüzleşmek ve çözüm yolları aramak büyük bir önem taşıyor. Gelecek dönemde uluslararası toplumun bu durumu göz önünde bulundurması ve Gazze'deki insanların hayatlarını iyileştirmek için adım atması gerektiği aşikar.