İstanbul, jeolojik yapısı ve yoğun nüfusu nedeniyle deprem riski en yüksek olan şehirler arasında yer alıyor. Bu nedenle, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Bilim Kurulu, şehirdeki deprem riskiyle ilgili önemli açıklamalar yaptı. Kurul, İstanbul’un deprem tehlikesinin ortadan kalkmadığını vurgularken, şehirdeki yapıların deprem şartlarına uygunluğunu sorguladı. Yapılan açıklama, hem halkı hem de yetkilileri bir kez daha depreme karşı tedbir almaya davet ediyor.
İBB Bilim Kurulu, İstanbul’un depreme hazırlık seviyesine dair güncel bir durum değerlendirmesi yaptı. Uzmanlar, özellikle son yıllarda meydana gelen küçük ölçekli depremlerin, büyük bir depremin habercisi olabileceği konusunda uyarılarda bulundu. Deprem araştırmaları ve yapılan analizler doğrultusunda, İstanbul’un Kuzey Anadolu Fayı üzerinde bulunduğu ve bu fayın zamanla yeniden hareketlenebileceği konusunda düşünüldüğünde, halkın bu konuda bilinçlenmesi gerektiği ifade ediliyor. 2023 yılı itibarıyla, İstanbul’da binaların yüzde 70’inin depreme dayanıksız olduğu tahmin ediliyor. Bilim Kurulu, bu yapıların güçlendirilmesi ya da yeniden inşası için acil önlemler alınmasının şart olduğunu belirtiyor.
İBB, deprem konusunda çeşitli önlemler ve projeler geliştirmiş olsa da, Bilim Kurulu’na göre bu çalışmalar yeterli düzeyde değil. İstanbul’da yaşanan son depremler, İBB yönetiminin yürüttüğü "Deprem Master Planı" gibi projelerin ne kadar kritik olduğunu bir kez daha gösterdi. Ancak kurul, mevcut projelerin hızlandırılması ve kapsamının genişletilmesi gerektiğinin altını çiziyor. Özellikle eğitim, bilinçlendirme ve acil durum planlamalarının toplumun her kesimine ulaşması gerektiğine vurgu yapılıyor. Bu bağlamda, İBB Bilim Kurulu, kamuoyu ile paylaşılacak yeni bir bilgilendirme kampanyası planladıklarını açıkladı. Bu kampanya sayesinde, İstanbul’un her noktasında deprem tatbikatları gerçekleştirilmesi ve halkın bu konuda duyarlılığının artırılması hedefleniyor.
Sonuç olarak, İstanbul, deprem açısından riskli bir lokasyonda yer alıyor ve bu risk her zaman varlığını sürdürüyor. İBB Bilim Kurulu’nun uyarıları, sadece belediyenin değil, tüm toplumun bu konuda sorumluluk alması gerektiğini hatırlatıyor. Yerel yönetimler, halk sağlığı ve güvenliği adına bu tehditler karşısında önlemler alarak, İstanbul’un geleceğini şekillendirmelidir.
Unutulmamalıdır ki, deprem bilinci toplumun tüm bireylerine aşılanmalı ve bu konuda atılacak her adım, İstanbul’un geleceği için büyük önem taşımaktadır. İBB Bilim Kurulu’nun önerileri doğrultusunda, herkesin bu konuyu ciddiye alarak tedbir alması, İstanbul’un deprem riskini en aza indirebilir. Şehirdeki tüm paydaşların, kurulu güçlendirmek için birlikte hareket etmesi, İstanbul’u daha güvenli bir yaşam alanı haline getirecektir.