Günümüzde Orta Doğu, jeopolitik bir karmaşa içinde, birçok ülke arasındaki gerginlikler ve çatışmalar, bölgenin geleceği açısından kritik bir öneme sahip. Bu bağlamda, İsrail’in Suriye’de gerçekleştirdiği hava saldırıları, sadece iki ülke arasındaki ilişkileri değil, tüm bölgenin istikrarını tehdit eden bir faktör olarak öne çıkıyor. Son olarak, İsrail Savunma Bakanı Benny Gantz'ın Suriye'deki hava operasyonlarına yönelik açıklamaları ve bu konudaki uluslararası tepkiler, durumu daha da karmaşık hale getiriyor. Keçeli, İsrail’in Suriye’deki hava saldırılarına bir an önce son vermesi gerektiğini vurguluyor.
Suriye’nin iç savaşı, 2011 yılında patlak verdiğinde, bölgedeki güç dengelerini bozdu. Savaşın başlangıcından itibaren, birçok ülke Suriye’nin iç meselelerine müdahil oldu. İsrail’in Suriye’deki hava saldırıları, aslında bu karmaşık durumun bir parçası olarak değerlendiriliyor. Ülkede, İran’ın etkisinin artması ve İran destekli milislerin varlığı, İsrail için bir güvenlik tehdidi olarak algılanıyor. Dolayısıyla, İsrail, bu milislerin Suriye’deki varlığını hedef alarak, kendi ulusal güvenliğini sağlama amacı güdüyor.
Ancak, bu tür hava saldırıları Suriye’deki sivil halka zarar vermekte ve insani krizleri derinleştirmekte. Uluslararası insani kuruluşlar, İsrail’in gerçekleştirdiği hava saldırılarının sonucunda, birçok masum insanın hayatını kaybettiğini ve yaralandığını rapor etmektedir. Bu durum, İsrail’in varlık göstermeye çalıştığı uluslararası imajını olumsuz etkiliyor. Özellikle Avrupa ve Amerika’nın bazı insan hakları savunucuları, bu saldırıları kınamakta ve İsrail’in şiddet içeren eylemlerinin durdurulması çağrısında bulunmaktadır.
Keçeli, bu noktada İsrail’in Suriye’deki hava saldırılarına bir an önce son vermesi gerektiğini dile getiriyor. Savaş ve çatışmaların sona ermesi, sadece iki ülke için değil, tüm bölge için büyük bir öneme sahip. Barış processi, diplomasi ve diyalog yoluyla sağlanabilir. Suudi Arabistan gibi bölgedeki bazı ülkeler, Suriye ile ilişkilerini normalleştirmeye çalışıyor. Bu tür olumlu gelişmeler, bölgedeki barış umutlarını artırmakta. Ancak, İsrail’in hava saldırıları bu süreci olumsuz etkilemekte.
Özellikle son günlerde yaşanan gerginlikler, kehanetlerde bulunduğumuz uluslararası ilişkilerin nasıl şekilleneceğini ve bölgedeki güç dengesinin ne yönde değişeceğini gözler önüne seriyor. İsrail’in Suriye’deki hava saldırılarına son vermesi halinde, bu durum hem uluslararası toplum nezdinde İsrail’in imajını güçlendirecek hem de bölgedeki barış umutlarını yeşertecektir.
Sonuç olarak, Keçeli ve birçok uzman, İsrail’in Suriye’deki hava saldırılarına bir an önce son vermesini ve barış içinde bir çözüm yolu bulmasını öneriyor. Orta Doğu’daki barış sürecinin sağlanabilmesi için, tüm tarafların diyalog kurması ve sorunları masada çözmesi gerekiyor. Aksi takdirde, bölgedeki çatışmalar ve insani krizler derinleşmeye devam edecektir. Bu nedenle, uluslararası toplumun da bu süreçte aktif bir rol oynaması ve barışın sağlanması için İsrail’e baskı yapması gerekmektedir.