İran, uzun yıllardır sosyal medya platformlarında uyguladığı kısıtlamalarla gündemde. Ancak bu yasaklar, İranlıların Twitter ve diğer sosyal medya platformlarına olan ilgisini azaltmaktan çok, artırmış gibi görünüyor. Sosyal medya, günümüzde birçok insanın düşüncelerini ifade etme aracı haline geldiği için, İran’daki bireyler de dünya ile iletişim kurma arzusunu sürdürüyor. Ülkenin mevcut politik ve sosyal yapısı, bu platformların kullanımını sınırlasa da, birçok İranlı yine de bu engellere karşı bir direniş sergiliyor.
İran hükümeti, sosyal medyayı kontrol altında tutma çabasıyla birçok popüler platformu yasakladı. Twitter, Facebook ve YouTube gibi siteler, hükümetin istediği haber akışını ve bilgi paylaşımını sağlamak amacıyla kapatılmış durumda. Ancak, bu yasaklar halkın bu platformlara olan ilgisini azaltmadı. Aksine, yasaklar daha fazla insanı alternatif yollarla bu platformlara erişim sağlamaya yöneltti. İran'da sanal özel ağlar (VPN) kullanımı artarak, insanların yasaklı sitelere ulaşma çabaları giderek yaygınlaştı.
İranlıların Twitter'a olan ilgisi, bir yandan siyasi bir protesto biçimine dönüşürken, diğer yandan günlük yaşamlarında ortaya çıkan olaylara, sosyal konulara ve toplumsal sorunlara başkaldırı niteliği taşıyor. Özellikle genç nüfus, sosyal medya üzerinden duygu ve düşüncelerini dışa vurmayı tercih ediyor. Ayrıca, Twitter, birçok İranlı için sosyal ve politik gelişmeler hakkında güncel bilgiye erişmenin en hızlı yolu haline geldi. Ülkenin içindeki ve dışındaki gelişmeler, bu platform sayesinde daha hızlı bir şekilde paylaşılabilmekte.
Iranlı kullanıcılar, sosyal medyayı sadece kişisel görüşlerini paylaşmak için değil, aynı zamanda toplumsal adalet ve insan hakları konularındaki hassasiyetlerini ifade etmek için de kullanıyorlar. Twitter, birçok aktivist ve gazeteci için alternatif bir haber kaynağı ve iletişim platformu haline geldi. Hükümetin sıkı kontrol altındaki resmi haber kaynaklarının dışında, Twitter üzerinden daha cesur ve özgür yorumlar yapılabiliyor.
Twitter kullanıcıları, özellikle hükûmetin baskıcı politikalarını eleştiren ve toplumda farkındalık oluşturan içerikler paylaşıyor. Bu durum, İran medyasının üzerinde baskı olduğu geri planda daha da önemli hale geliyor. Yüzlerce, hatta binlerce takipçiye ulaşan Twitter paylaşımları, zaman zaman uluslararası kamuoyunun dikkatini çekerek, İran’daki insan hakları ihlalleri hakkında daha fazla bilgi edinilmesine vesile oluyor. Bu süreç, İranlıların özgürlük arayışlarının ve sosyal adalet mücadelelerinin bir parçası olarak kendini gösteriyor.
Ancak, bu mücadele yalnızca sosyal medya üzerinden değil, aynı zamanda sokak eylemleri ve protestolarla da sürüyor. Her ne kadar sosyal medyada özgürce paylaşımlar yapılabilse de, bu paylaşımlar sonuçta gerçek dünyada etkilerini gösteriyor. Bu nedenle, İranlıların sosyal medyada tweet atma isteği, basit bir sosyal medya aktivitesi olmanın ötesine geçiyor ve aslında bir bağımsızlık mücadelesinin sembolü haline geliyor.
Sonuç olarak, İran halkı, sosyal medya yasakları altında bile iletişim kurma ve kendini ifade etme çabası içinde. İran'da Twitter, yalnızca bir sosyal medya platformu değil, aynı zamanda siyasi ve toplumsal değişim için bir mücadele alanı olmuş durumda. İnsanların bu platformu kullanarak özgürlük taleplerini dile getirmesi, aslında baskılara karşı bir duruş sergilediklerinin en güçlü kanıtıdır. Bu bağlamda, Twitter, İran'nın sessiz çığlığıOlmuş, sosyal medyanın güçlendirdiği kolektif bir sesin ortaya çıkmasına olanak tanımıştır.