Son yıllarda bağırsak kanserinin görülme sıklığı, hem yetişkinlerde hem de gençlerde alarm verici bir düzeye ulaştı. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) raporları, özellikle 20-39 yaş arası bireylerde bağırsak kanserinin yükseliş gösterdiğini ortaya koyuyor. Nedenlerinin araştırıldığı bu süreçte, yaşam tarzı ve beslenme alışkanlıklarındaki değişiklikler öne çıkıyor.
Bağırsak kanseri, kalın bağırsak ve rektumda gelişen malign (kötü huylu) tümörleri ifade eder. Son yıllarda birçok ülkede bu kanser türü, giderek artan bir sıklıkta görülmektedir. Bu durumun arkasında yatan en önemli nedenlerden biri, günümüzde yaygınlaşan batı tarzı beslenme alışkanlıklarıdır. Fast food, işlenmiş gıdalar, şeker ve doymuş yağ açısından zengin diyetler, bağırsak sağlığını olumsuz etkileyebilir. Yapılan araştırmalar, yüksek kalori alımının, lif eksikliğinin ve düzensiz öğün saatlerinin bağırsak kanseri riskini artırdığını göstermektedir.
Ayrıca, hareketsiz yaşam tarzı da bu artışta önemli bir faktördür. Fiziksel aktivitenin az olması, bağırsak sağlığını tehdit eden bir diğer etkendir. Düzenli egzersiz yapmamak, vücut ağırlığının artmasına ve bunun sonucunda obeziteye yol açarak kanser riskini artırabilir. Araştırmalar, obezitenin bağırsak kanseri riskini %30-50 oranında artırabileceğini göstermektedir.
Gençler arasında bağırsak kanserinin artışının birkaç sebebi bulunmaktadır. Bunlardan en önemlisi, gençlerin alışkanlıklarından kaynaklanan detektörlerin atlanmasıdır. Genç yaş grubundaki bireyler, sağlık problemlerini genellikle hafife alarak zamanında doktora başvurmamaktadır. Herhangi bir belirti hissetmediklerinde sağlık kontrolünden geçmeyi gereksiz görmeleri, erken teşhisin önüne geçiyor.
Öte yandan, stresli yaşam koşulları, özellikle gençlerin karşılaştığı büyük bir sorun haline geldi. Kaygı, depresyon ve stres, bağırsak sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir. Stresli durumlar sonucu oluşan değişimler, sindirim sistemi üzerinde de tahribat oluşturabilmektedir. Özellikle bağırsak florasının dengesinin bozulması, kanser riskini artıran etkenler arasında yer alıyor.
Sonuç olarak, bağırsak kanserinin artışı, çok sayıda faktörün etkileşimi sonucunda meydana gelmektedir. Yaşam tarzı değişiklikleri, beslenme alışkanlıkları ve fiziksel aktivite düzeyi, bu hastalığın önlenmesinde büyük rol oynamaktadır. Genç bireylerin, sağlıklı yaşam alışkanlıklarını benimsemeleri ve düzenli sağlık kontrolleri yaptırmaları, bağırsak kanseri riskini azaltmanın etkili yollarıdır. Sağlık bilincinin artırılması, genç neslin bu hastalığa karşı daha savunmasız hale gelmesini engellemeye yardımcı olabilir.
Dünyanın her yerinde gençlerin bu konuda bilinçlenmesi ve doktora gitme alışkanlıklarını geliştirmeleri son derece önemlidir. Bağırsak kanseri ile ilgili yapılacak erken tespitler, tedavi şansını artıracak ve yaşam kalitesini yükseltecektir. Unutulmamalıdır ki, sağlık her şeyden önce gelir ve sağlıklı bireyler yetiştirmek, toplumumuzun geleceği için hayati önem taşır.